Ben Hazal. Kırmızı saçtan ve beyaz tenden hoşlanırım. Bu
sebeple güneşlenmekten falan nefret ederim. Uyku benim için son derece
önemlidir ve buz gibi bi yatağı hiçbişeye değişmem. Isınan yastığın öbür yüzünü
çevirip,uyumaya devam etmeye bayılırım. Birine sarılarak uyuyamam, uyursam bile
mutlaka bi süre sora kendi tarafıma kaykılırım. Nutella candır. Onsuz yapamam.
Susadığımda kola içerim. ‘çok zararlı yeaa’ diyenlere uyuz olurum. Annem de
babam da iki ayrı delidir. Neşeme neşe katarlar. Onları çok severim. Şebnem
Ferah benim için dünyadaki en önemli üçüncü insandır. O olmasa ben de olmazdım.
Bazen çok kıskanç olurum, hiç tanımadığım adamları hiç tanımadığım kadınlardan
kıskanırım. Bu sebeple asla normal olduğumu iddia etmem. Müziksiz yapamam,
şarkı söylemeden duramam. Gitar çalmak ayrı bir keyiftir ama piyanoyu da
öğrenicem kararlıyım.
Hayal kurmak en büyük eğlencelerimden biridir. Bazen
saatlerce hayal kurarım. Tanımayanlara çok sert gelirim ama aslında uslanmaz
bir romantik ve çılgın bir duygusalımdır (burada şaşırmacalar). Kendimi bildim
bileli tiyatro yaptığım için, bazen bazı şeyleri çok iyi saklarım, bazen
hayatta da oynarım. Tiyatroyu severim. Birçok özelliğimi ona borçluyum. Bazı
şeyleri yazarak anlatmayı yeğlerim. Yazarak rahatlayabilen insanlardanım. Geceleri
uzakta görünen şehrin ışıklarını hazineye benzetmekten acayip hoşlanırım.
Gündüzlerdense, geceleri tercih ederim. Hiç kardeşim yok ama harika dostlarım
var. Hepsini ayrı ayrı sever bağrıma basarım. 1 tanesi eksik olsa, ben de kendimi
eksik hissederim. Sevdiğim adamın (yazar burada ‘eğer olursa’ demek istemiş) en
çok boynuyla ilgilenmeyi severim. Dünya üzerindeki tek ve en iyi boyun
değerlendiricisiyim. Çünkü burnumu, güzel bi adamın boynuna gömmeye bayılırım. (Tabi
popişleri de güzel olcak ehiehi). Her zaman fantastik rüyalar görürüm,
rüyalarım film tadındadır ve mutlaka birilerine anlatmak zorunda hissederim.
İzmit’i sevmem, Bartın’ı ve İstanbul’u severim, İnkum’a aşığımdır, Şenkaya’ya
taparım. En çok görmek istediğim yer New York’tur. Bazen çok değişik espriler
yaparım ve sadece ben gülerim. Çünkü eğer esprilerimi anlayamıyolarsa sorun
bende değil insanlardadır. Film izlemeye bayılırım, bütün haftasonu evden
çıkmadan sadece film izleyerek zaman geçirebilirim. Tembelim, üşengecim. Ders
çalışmaktan nefret ederim, ki çalıştığımda görülmemiştir. İnsanları birbirine
benzetmekten ve Amelie gibi elimi pirinç veya mercimek çuvalına batırmaktan
keyif alırım. Yükseklik korkum vardır, yüksekte durunca çok gergin ve titrek
olurum. Kadınlara ‘bayan’ denmesinden hoşlanmam. Kadın haklarının sonuna kadar
savunucusuyum. Sadece kendime inanırım. Ben yaparsam olur, yapmazsam olmaz.
Bulmacalardaki ünlülere bıyık ve kaş çizmeyi eğlenceli bulurum. Pembeden nefret
ederim. Renk dediğin kırmızı olur siyah olur mor olur. Ha bir de Cem Adrian’ın
ses telleri var ki… o da ayrı bi mevzu.
Artık beni tanıyosun.
Çok iyi bir başlangıç... Bol ziyaretli ola ve kolay gele... (İçimden geldi >>>>) Tez Blogu okunaaa
YanıtlaSilbaşka değil, "bambaşka" bir kadın..
YanıtlaSilcanımmmmm=)
YanıtlaSil