her şey ben bebekken hiç susmuyorum diye, babamın emziğimi viskiye batırmasıyla başladı.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

1 Nisan 2012 Pazar

Bence hayaller kesinlikle ikiye ayrılır


Sevimli hayaller ve ciddi hayaller olarak. Mesela her gece yatağa yattığımda Şebnem Ferah’la buluşunca neler söyleyeceğimin provasını yapmak ve her zaman en iyisini aramak ciddi hayallerimdendir… ama sevimli hayallerimi de hiçbişeye değişmem. Çünkü onlar bir milyon baloncuk gücündedir. En sevimli hayalim yavru baykuş sevmektir mesela. Bence dünyanın en sevimli yaratıklarıdır yavru baykuşlar. Diğer sevimlilere gelince… Bigün mutlaka birinin kafasını yuvarlak bi pastanın içine gömmek isterim, böyle kafasından iyice bastırarak ağzı yüzü pasta olsun ve bende hohoh diye güleyim. Bunu isterim. Sonra bir avea bayiine girip ‘oh be!’ diye bağırıp, hiç bişey olmamış gibi ordan çıkmak da çok sevimli bi hayalimdir. Ya da kamil koç’a girip en ciddi tavrımla ‘Kamil burada mı?’ demek… kesinlikle çok eğlenceli olur. Bir diğer sevimliyi bir çok kez gerçekleştirmiş olsam da yine de paylaşmak istedim. En büyük eğlencelerimden biri derste bi sessizlik olduğunda hocaya ‘biz artık kalkalım’ demektir. gerçekleşmesi en zor sevimli hayalimse: Gerçek hayatta da yaşadığım olaylara uygun fon müziği çalsa keşke. Herkes duyabilse. Ağladığımda Cem çalsa mesela, kızdığımda Şebnem.. son olarak da müzikallerde olduğu gibi herkes durup dururken şarkı söyleyerek oynasın isterim. Mesela yolda giderken göbekli ve bıyıklı amcalar, yaşlı teyzeler, çocuklar… herkes kareografiye uygun dans etsin. Hep beraber eğlenelim bi kerecik de olsa. Sonra da hiç bi şey olmamış gibi yolumuza devam edelim. Ne güzel olmaz mıydı tüm bunlar olsa? ehiehi

1 yorum: