her şey ben bebekken hiç susmuyorum diye, babamın emziğimi viskiye batırmasıyla başladı.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

3 Haziran 2012 Pazar

Kürtajın yasaklanmasındaki asıl amacı açıklıyorum.


Tabii ki günlerdir içimde biriktirdiğim şu lanet meseleyi yazacaktım. Yazmasam başta kendi bedenim olmak üzere, tüm kadınların bedenine bi haksızlık olurdu. Kimsenin bedenine haksızlık etmek istemem. Neticede ben başbakan değilim.


Konuyla ilgili en ufak bi bilgisi olan herkes, zaten bunun ne kadar kadına özgü ve erkeklerin sadece empati kurarak anlayabileceği; doğal olarak dillerini içlerinde tutmaları gereken bi durum olduğunun farkındadır.

Öyle bi dünyada yaşıyoruz ki, sevişmek erkeklere daha kolay. (aman tanrım neler söylüyorum çok ayıp)
Hatta sevişmenin kadın için zor olduğunu geçtim, kadınlar sevişmeyi haketmez bile. Çünkü aynı konu erkekler için doğalken, kadın söz konusu olduğunda ayıptır, günahtır. (inancına tüküreyim) O zaman siz erkek erkeğe sevişin devlet üyeleri.


Gelelim gündemdeki kürtaj meselesinin altında aslında neler yattığına. Sanıyor musun ki Tayyip bi gün bi uyandı ve yataktaki eşini dürtükleyip: ‘EMİNE KALK BUGÜN KÜRTAJI YASAKLAMALIYIM!!!!’ diye ergen feryatlarda bulundu? Tabii ki öyle olmadı. Tayyip’in başını tuttuğu bu erkek güruhu aslında şunu bilmek istiyor: KİM KİMLE SEVİŞİYOR. KİM KİME NEYİ NASIL YAPIYOR. Yani evlenmenin de altında yatan nedenle aynı: toplumsal.

Saygı denilen kavram kendi içinde ‘özel hayata saygı’ şeklinde bi alt başlığa ayrılmıştır. Keşke benden 20-30 yaş büyük olan amcalar da bu konuya benim hakim olduğum kadar hakim olabilselerdi. Onlara bunu söylemek isterdim ama muhtemelen kadın olduğum için dinlemezlerdi beni. Çünkü daha geçen gün öğrendiler benim insan olduğumu. Ayhan abi sağ olsun.


Şimdi gelelim sağlık bakanımızın söylediklerine. Tecavüze uğrayan kadın doğursun gerekirse devlet bakar. Bunu şöyle özetleyebiliriz: sağlık bakanının eşine tecavüz edilirse, karısını doğurmaya zorlayıp o zavallı çocuğu da sofrasına oturtacak ve bundan hiç gocunmayacak. O çocuğa bakmazsa ben sayın bakanımıza nasıl güvenirim. Hani devletti o? Devlet dediğin bakardı.


Şimdi yazının bu kısmından sonra rahatsız edici şeyler yazacağım. Eğer şu an bunu okuyan benim öğretmenimse, annemse, babamsa ya da ayıpçı bi akrabaysa rahatsız olabilir. Eğer rahatsız olacaksan liften poponu götür buralardan.


Sevgili devlet; kadınlar seks yapar. Seks kadınlar için de zevklidir. Hayır kadınlar sadece kocalarıyla seks yapmamalıdır. Ben biliyorum ki sen de sadece karınla seks yapmıyorsun. Kadınlar 2. sınıf canlı değildir. İçinizden biri de geçen gün bunu ağzından kaçırdı zaten. Tüm sırrı bozdunuz. Ayhan abi kulaklarını ikinci kez çınlatıyorum. Çok haylazım.

Eğer sevgilimden, eşimden ya da sadece eğlendiğim bi adamdan hamile kalmışsam doğurmak zorunda değilim. Ben daha hayatımı yaşamak istiyorum. Güzel bi kariyer yapıp, kitaplar yazmak istiyorum. Şebnem Ferah’la en az bi kez düet yapmak, Okan’ın programına konuk olmak istiyorum. Benim onlarca hayalim var. Sen bu hayalleri, oluşmamış bi bebeği zorla içimde tutarak yok edemezsin. Sen benim içimi bilemezsin. Hiç bi şey sana ‘içim’le gündem yapma hakkını vermez canım. Emine’ye selamlar.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder