her şey ben bebekken hiç susmuyorum diye, babamın emziğimi viskiye batırmasıyla başladı.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

30 Temmuz 2012 Pazartesi

Değişim.


Değişim senin için iyi olabilir. Babannen değişime bayılabilir. Hatta sen yaşadığın her kötü olayda yeni bi top A4 kağıt tüketebilirsin. Yeni sayfaları aça aça bitiremezsin.



Ama ben değişimden hoşlanmam. Yaşadığın yerin değişmesi, okuduğun şehrin değişmesi, arkadaşlarının değişmesi, sevdiğin adamın değişmesi hatta bazen facebook’un değişmesi bile çok saçmadır benim için. Ama hiç biri bi insanın değişimi kadar koymaz. Bi insan değişti mi koymalara doyamaz. Ona da koyar, öbürüne de, sana da. Ukde ukde üstüne biner. Mahalleli tren olur.



Belki çok seksist konuştum ama başka nasıl ifade edebilirdim bilmiyorum. Çok değişim yaşadım son zamanlarda. Kendim de değiştim. Yaşadığım bu değişiklikler beni huysuz şirin’e dönüştürdü. Geçen gün kumsalda oturup ‘neden her tarafım kum oluyor yaaa’ diye bağırdım. Sonra da arkadaşlarıma dönüp ‘nefretçi şirin gibi oldum demi?’ diye sordum. Sonra da Hazal neden kafaları çıldırıyor? ÇILDIRIR TABİ. ÇILDIRDIM.



Bu sene 4.sınıfa geçmeyi hiç istemiyordum. Çünkü yine büyük bi değişiklik gelecek peşinden. Bi kez olsun bi şeyler kolay kolay halloluversin istiyorum ya. Böyle istediğim herhangi bi şey (iş olur, aşk olur, para olur) zınk diye olsun ve bende sevdiğim insanları arayıp ‘OLDU!’ diye bağırayım. İçim içime sığmasın. Sığ bi mutluluk yaşayayım. Pirana gibi dişlerimle büyük büyük sırıtayım. O huzuru aylardır yaşamadım. HEP ORUÇ TUTMADIM DİYE OLUYOR BAK BUNLAR. ALLAH GÜCÜNÜ DEĞİL, AYARINI VERİYOR.


Ciddi olmak gerekirse, lütfen değişmez misiniz?