her şey ben bebekken hiç susmuyorum diye, babamın emziğimi viskiye batırmasıyla başladı.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

25 Mart 2013 Pazartesi

Tez yazmak için bilgisayar başına oturmuştum sonra dedim ki: kimi kandırıyorum?


Buraya nasıl yazasım geldi. Herkesin göremeyeceği birkaç yere kötü olanları yazdım. Ama buraya iyi olanları saklamadım. Buraya ne sakladım bilmiyorum. Belki de hepsini içime gömmüşümdür. Bir başsağlığı dilemez miydiniz?


Çok güzel şarkılar dinlerken gaza gelir ya insan hani. Gaza geldiysem demek ki... Daha önce de söylemiştim sana. Bazen içime Carrie Bradshaw kaçtığı oluyor. O kadar açık, o kadar güzel, o kadar iyi yazamasam da; içimden her birinizin bilgisayar camından kafamı çıkarıp göz kırpmak geliyor.

Gören de sevgi patlaması yaşıyorum sanır. Halbuki herkes sevgilisiyle meşgul olduğunda bana ne yapmam gerektiği söylenmedi. Bende saçmaladım. Olay bundan ibaret yani.

Bu geceki konum: Bir insan aynı hatayı kaç kez tekrar eder? Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer mi?

Hiç sıcak yoğurt yemedim. Merak etmiyorum değil. Gerçi atasözlerinde mantık arasaydık eteklerimden zil düşmesi gerekirdi. O zaman daha çabuk uyanabilirdim.

Şarkılar bu kadar güzel olmasa daha çok saçmalardım bence. Çünkü şarkılar uzanmış ellerimden tutmuş. Aslında yumruk şeklinde birbirine kenetlenmişler. Yeter artık Hazalcım :) diyorlar. Ve bilgisayarımın elektrik kablosu sadece havada dururken çalışıyor. Çünkü temassızlık var.

Hayatımdaki şu temas sorununu halletsem diyorum önce. Çıkıp temas kurmalıyım. Temaslaşmalıyız. Temaslıklarımızı birleştirmeliyiz.

Yukarıdaki cümlede yazdığım hiçbir kelimenin altını çizmedin Microsoft Word. Şu an gerçekten seninle gurur duydum. Bir daha deniyorum. Temassızlaştıramadıklarımızdan mısınız? Oha gerçekten çizmedi.

Kendime bir söz verdim dün. Aynı hataları artık yapmayacaksın dedim. Kalktım karşıma oturdum ve dedim ki: bak anlıyorum yenilikten hoşlanmıyorsun, bu yüzden eskiden edindiğin alışkanlıklardan vazgeçemiyorsun ama artık eşek kadar kadın oldun. Aynı hataları yapma. Aynı şekilde davranma. Bir de bu kadar tembel olma. He bir de korkma. Değişim bazen güzeldir. Sadece kötü bir dönemden geçiyorsun. Tüm yaralar iyileşir, yeter ki saran birileri olsun.

Şimdi de kendime şu notu ekliyorum: Temas metaforunu güzel kullandın. Aferin kızım.

Gidiyorum. Değişip ejderha yavrusu olarak geri doğacağım. Çünkü çok sevdiğim Türkçecim bana kırmızı ejderha yavrusu demişti bir kez. Hiç unutmuyorum.


 Müthiş şeyleri asla unutmuyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder