her şey ben bebekken hiç susmuyorum diye, babamın emziğimi viskiye batırmasıyla başladı.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

2 Mayıs 2012 Çarşamba

Bölünmesek iyiydi.


Konumuz bölünme.

Evet bugün e.b.o.b-e.k.o.k anlatıy- ehehe.

İnsan bölünmesinden bahsediyorum. Fikir bölünmesi. Ne zamandır gözlemlediğim bi konuydu. Artık zamanı gelmişti, belki bi yerlerden bi ışık yakarız.

1 Mayıs’ı geride bıraktığımız bugünlerde daha da kızışan bi durum aslında bölünme. Temelde aynı yolun kavgasını veren insanların, git gide kendi içinde fikir ayrışmaları yaşaması ve artık alanlarda 10’arlı 20’şerli grupların türemesi. Böyle günlerde birliğe inanan biri olarak bunu biraz bencilce buluyorum. Yani ben işçi ve işçi haklarını savunuyorsam, bunu bi bütün olarak yapabilmeliyim. İşte sorun da burada cereyan ediyor gençler. Kimin ne ‘işçisi’ olduğuna takılıyoruz ve herkes kendi götünün derdine düşüyo.

Kabalaştım mazur gör. Ama göt hepimizde olan bi şey olduğundan sorun yok. Sonuçta leblebi de göt şeklinde.

Sen eğer bi şeyi savunuyosan, o şey her neyse ona inanan herkesi yanında yürümeye davet etmelisin. Burada konu sadece 1 Mayıs da değil aslında. Binlerce örneği var. Çevre örgütleri, şiddete karşı örgütler, termik ve nükleer santral karşıtları… bu böyle uzar gider. Ama aslen değinmek istediğim nokta hepsinde aynıdır. Düzeltmektense kaçmayı tercih etme.

Dönelim 1 Mayıs’a. Binlerce çeşit işçi var de mi?  Memurlar, sanatçılar, seks işçileri, emekliler, zanaatkarlar… ama gel gör ki bir ya da daha fazlasını ‘işçi’ kabul etmeyen işçilerin bulunduğu bi toplumda yaşıyoruz. 15 yıldır bi fabrikada çalışan amca, 35 senelik tiyatrocuyu işçi olarak kabul etmiyo. Ya da para karşılığı seks yapmaktan başka hiç bi çare bırakılmayan transseksüellere hala daha ucube gözüyle bakan başka bi emekli teyze var.
Söz konusu işse, çalışmaksa ve hayat koşulları herkes için aynı zorluktaysa; o alanlarda tek yürek olarak da yürünebilmeliydi.

Bi grubun bi kaç görüşü bana uymuyo, hadi o zaman hemen başka bi oluşum kuralım duygu durumu savunduğumuz şeyi zayıflatmaz mı sence de? Devrim gerçekleştirilen ve ses getiren bütün tarihi olaylarda kilit nokta kalabalıkların tek yürek hareket etmesidir.

Sen senle aynı görüşü savunan kişiyi ötekileştirirsen, uğrunda biber gazı yediğin davanın ‘asıl sorumluları’ seni napsın?




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder