Konumuz bölünme.
Evet bugün e.b.o.b-e.k.o.k anlatıy- ehehe.
İnsan bölünmesinden bahsediyorum. Fikir bölünmesi. Ne
zamandır gözlemlediğim bi konuydu. Artık zamanı gelmişti, belki bi yerlerden bi
ışık yakarız.
1 Mayıs’ı geride bıraktığımız bugünlerde daha da kızışan bi durum
aslında bölünme. Temelde aynı yolun kavgasını veren insanların, git gide kendi
içinde fikir ayrışmaları yaşaması ve artık alanlarda 10’arlı 20’şerli grupların
türemesi. Böyle günlerde birliğe inanan biri olarak bunu biraz bencilce
buluyorum. Yani ben işçi ve işçi haklarını savunuyorsam, bunu bi bütün olarak
yapabilmeliyim. İşte sorun da burada cereyan ediyor gençler. Kimin ne ‘işçisi’
olduğuna takılıyoruz ve herkes kendi götünün derdine düşüyo.
Kabalaştım mazur gör. Ama göt hepimizde olan bi şey
olduğundan sorun yok. Sonuçta leblebi de göt şeklinde.
Sen eğer bi şeyi savunuyosan, o şey her neyse ona inanan
herkesi yanında yürümeye davet etmelisin. Burada konu sadece 1 Mayıs da değil
aslında. Binlerce örneği var. Çevre örgütleri, şiddete karşı örgütler, termik
ve nükleer santral karşıtları… bu böyle uzar gider. Ama aslen değinmek
istediğim nokta hepsinde aynıdır. Düzeltmektense kaçmayı tercih etme.
Dönelim 1 Mayıs’a. Binlerce çeşit işçi var de mi? Memurlar, sanatçılar, seks işçileri,
emekliler, zanaatkarlar… ama gel gör ki bir ya da daha fazlasını ‘işçi’ kabul
etmeyen işçilerin bulunduğu bi toplumda yaşıyoruz. 15 yıldır bi fabrikada
çalışan amca, 35 senelik tiyatrocuyu işçi olarak kabul etmiyo. Ya da para
karşılığı seks yapmaktan başka hiç bi çare bırakılmayan transseksüellere hala
daha ucube gözüyle bakan başka bi emekli teyze var.
Söz konusu işse, çalışmaksa ve hayat koşulları herkes için
aynı zorluktaysa; o alanlarda tek yürek olarak da yürünebilmeliydi.
Bi grubun bi kaç görüşü bana uymuyo, hadi o zaman hemen
başka bi oluşum kuralım duygu durumu savunduğumuz şeyi zayıflatmaz mı sence de?
Devrim gerçekleştirilen ve ses getiren bütün tarihi olaylarda kilit nokta
kalabalıkların tek yürek hareket etmesidir.
Sen senle aynı görüşü savunan kişiyi ötekileştirirsen, uğrunda biber gazı yediğin davanın ‘asıl sorumluları’ seni napsın?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder