İlk sahneye çıktığımda 5 yaşındaydım. Hani ‘insan bi kez
sahne tozunu yuttu mu bi daha bırakamazmış’ denir ya. Heh işte onu kim
demişse çok doğru demiş, pek doğru demiş.
Tiyatro denince insanların zihinlerinde genel bi kanı olarak ‘piyes’lerin
canlandığını gördüm. İçinde o sanat tutkusunu barındırmamış ya da hiç sahneye
çıkmamış insanların umursamaz yargıları ve bi oyuna baktıkları zaman gördükleri tek şeyin
‘o an söylenen bi kaç söz’den ibaret olduğu gerçeği can sıkıcı. Bana göre bi
oyunu izlemekle, bi kitap okumak arasında fark yoktur. Bu sadece hayal dünyanın
sınırlarını ne kadar zorlayıp zorlamadığınla doğru orantılıdır.
Daha önce hiç bi tiyatro oyunun arkasında olanları düşündün
mü? Yani aylarca oyunculuk üzerine çalışmalar, atölyeler yapıp sonrasında bi
oyuna dahil olmanın ne kadar emek gerektirdiğini falan. Her sanat dalı gibi
bunun da ciddi bi uğraş olduğunun farkında mısın acaba?
Bu sene sanat hayatında 30. yılını kutlayan 'kocaman yürekli bi adam'ın kızıyım. O olmasa bu yazı da olmayacaktı belki. İnsan bütün hayatını kendi elleriyle kurar ama mutlaka birilerinden güç ve akıl almaya mecburdur. İşte bu yüzden size babamdan bahsetmek istedim.
Bense tiyatro hayatımda 17. yılımı kutluyorum bu yıl. Boru değil
lan.Yani demek oluyo ki tiyatrosuz geçen 1 yılım bile olmamış. Bi şekilde hep
içinde olmuşum. Sayısız oyun izlemişim, binlerce prova yapmışım, başkalarının
oynadığı oyunları bile ezberlemişim, oynamasam bile yönetmişim, hiç bi bok
yapmasam bile seçtiğim müziklerle katkı sağlamışım. Sonra da sistem gelmiş
bana 'sınava girmezsen bi bok olamıyosun' demiş. Sonuç olarak: arkeoloji
okuyorum.
Bi paragrafta trajikomik hayat hikayemi özetlemeyi başardım.
Hazırsan devam ediyorum.
Bu yazıyı yazma nedenim bazı şeyleri gösteriş amaçlı yapan
insanla, bu yola gönül koymuş insan arasındaki farkı göstermekti. Yani
toplumsal mesaj virdim. Ne oyunculuk eğitimi, ne sanat okulları. İnsanın içinde
olacak arkadaş.
Bütün dizileri izlemek yerine ayda en azından bi kez bi
oyuna gitsen, hayatının pozitif yönde ne kadar değişeceğini biliyo muydun? Bi kere
beynin uyuşmayacak. Hareket etmiş olacaksın. Hayal dünyan gelişecek. Yaratıcı
yönün artacak. Manyak mısın lan sen? Bütün bunlar dururken tv karşısında
Fatmagül izlemek ney?
Ney ney çorbası hatta dürüm komedisi.
Uzatmadan bağlıyorum. Sahne kutsaldır. He bi de o silah
göründü mü mutlaka patlar!
Aman da sonuna kadar okumuş. Ver bi gıdı. Oyş.
Kocaman beynine, yüreğine, eline sağlık... Kocaman öpüyorum...
YanıtlaSileyvallah babiş =)
YanıtlaSil