her şey ben bebekken hiç susmuyorum diye, babamın emziğimi viskiye batırmasıyla başladı.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

15 Haziran 2014 Pazar

9 aylık

9 ayda bir bebek dünyaya gelebilir ve yetişkin bir Hazal iş dünyasının ne denli boktan bir şey olduğunu anlayabilir.

9 ayda genç yaşta yaşam enerjini yitirebilirsin. Bir ege kasabasına yerleşip bahçede domates yetiştirmek oldukça cazip gelebilir. Oysa emekliliğine daha 42 yıl vardır...

Konu dönüp dolaşıp sisteme geliyor, sistem dönüp dolaşıp bize giriyor arkadaşlar.



Bir Pazar akşamı sıcak bir fincan çay eşliğinde, yarın işe değil de doktora gidecek olmama sevinebiliyorum. Yaz sıcağında çay içebiliyorum. Bütün bunlar yüzünden de çoğunlukla kendime acıyorum.

Kendi yazılarımdan korktuğum için yazı yazmakla da yüzleşemiyorum. Kuracağım cümlelerden korkuyorum. Kendime itiraf edemeyeceğim şeyleri parmak uçlarım haykıracak ve ben üzüleceğim sanki. Darmadağın olacağım. Yeterince dağınık değilmişim gibi.



Doğru düzgün blog bile yazamazken oturup kitap yazma hayalleri kuruyorum. Ve kitaplarımla insanları toplu intihara sürüklemekten korkuyorum. İstenmeyen farkındalıklara sahip olma ve bu farkındalıkları insanlara fark ettirme gibi sinir bozucu bir huyum var. Gıcığım ve etrafımdakileri gıcık edebiliyorum. Yıllardır BAYAN DEĞİL KADIN! dedirtme çabalarımın kitaba dönüştüğünü düşünsene.

Muhtemelen 3. sayfadan sonra erkek güruhunun bir kısmı kitabımı bir köşeye fırlatacaktır. Bazı kadınlar aslında nasıl bir hayat yaşadıkları gerçeğiyle yüzleşecektir. Ve tüm normal insanlar gibi bundan hoşlanmayacaklardır. Çünkü biz insanlar gerçekleri duymaktan hoşlanmıyoruz.

İş hayatının ne kadar boktan olduğu gerçeğini ancak 9 ay sonra kabullenebildim. Ve insan olduğumuz için, devlet sınırlarımız ve mülkiyet kavramımız olduğu için ve giysiler giymek zorunda olduğumuz için.. ve her gün simit dışında da bir şeyler yemek adına, var olma inancıyla çalışmak gerekiyor. Bu o kadar saçma geliyor ki, kelimelere dökemiyorum. Anlamsızlığı sana aktaramıyorum, bir ömür boyunca verdiğin emeğin ne gibi bir karşılığı olabilir? Bir apartman dairesi mi? Bir araba? Evlilik?



İş yerinde yaşadığım hiçbir saniyenin geri alınamayacağı, bir daha asla bu kadar genç olamayacağım, bir daha asla 23 yaşıma geri dönemeyeceğim gerçeğiyle, her gün yataktan kalkıp işime gidiyorum.

Ben buhranlanmayayım da kimler buhranlansın?



1 yorum: