Çok veriyorduk ama aslında hiç vermiyorduk. Müthiş bir
yalanın içinde avunuyorduk. Bir girdabın içinde aynı hızda dönüyorduk.
Ölmüyorduk.
Ama yaşamıyorduk da.
Başa dönüyorduk, sona geliyorduk. Kısır döngülerden kekremsi
bir tat alıyorduk.
Mutlu gibiydik. Yalnız gibiydik. Az gibiydik. Çoğu zaman da
bok gibiydik.
Herkesten itiliyor, her el uzatana çekiliyorduk.
Bize göre olmayan adamlara kapılıyor, karanlık sularında
yüzüyorduk. Kendimizi kandırmaktan korkunç bir zevk alıyorduk.
Bir çıkış yoluydu çünkü… Olmayan şeyleri var gibi göstermek
güçlü hissettiriyordu. Ama aynı zamanda suçlu hissettiriyordu.
Paran oluyordu, paran bitiyordu. Her ne olursa olsun başkası
için çalışıyordun. Her ne olursa olsun hizmet ediyordun.
Bazen tüm hıncını naylon torbalara kusmak istiyordun. Tüm
sokakları hınçla doldurmak istiyordun. Hıncını alamıyordun.
İçine atıyordun. İçin almıyordu. İçin taşıyordu…
Biraz özgürlük için.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder